ilkokulda sevdiğini belli etmek

yakalamaç oynamak

yakalama oynamak oynarken hep onu yakalamaya çalışmak, itişip kakışmak, saç çekmeler, bu kaçış kovalayışlar da oralardan psikolojiye işleniyorsa demek.

saçını çekmek

okul bahçesinde önümüze gelene bir tekme oynarken hoşlanılan kız gelince oyunu durdurup geçmesini beklemek.

bi keresinde ramazan bayramında evinin kapısı çalıp sanki onun evi olduğunu bilmiyomuş gibi şeker istemiştim. sonra o şekerleri yemeyip saklamıştım

ön sırasına oturmak. arkasına otursan dönüp bakmaz göremezsin yüzünü.ön sıraya oturacaksin ki istediğinde çevir kafayı al sevdiğin velet. ha bi de caprazina otursan daha yararlı olur. 180 derece donmek zorunda kalmazsın. o yaşta bunu düşünecek kadar ne derdim varsa amk :d

sınıfın ortasında birbirimize silgi fırlatıyorduk nasıl bi sevgi belirtmekse amkahaudj

sanki bir anım vardı ve hevesle onu yazmaya girdim başlığa. tam bir şeyler yazıcakken farkettim ki yok öyle bir şey. hiç öyle sevgimi belirtme gibi bir şey olmadı çünkü benim sevdiğim çocuk beni sevmiyordu. şu an bi miktar üzüldüm.

öncelik dikkat çekmek olurdu, onla uğraşmak kızdırmak; dikkati kendinde toplamak şarttır. fakat bir gevşek arkadaşın duyarsa -oooooooaaoooooooaaa ali ayşeyi seviyormuşşşş oooooo - neee ayşe aliyi yanaktan mı öpmüş -oooooooooo ve sonuç hüsran sittin sene kızın dikkatini çekemezsin :))

çok dağınıktı gerizekalı tenefüslerde sırasını düzenlerdim öğretmenimiz yazı yazdırırken kim önce bitirirse sonra bitirenin saçını çekerdi sonra ben en son kıyamayıp saçlarını öpmüştüm ilkokul aşkları zararlıdır

bilerek silgi vs gibi metaryalleri almayıp sürekli kızdan kullanmak ve bunu bahane olarak kullanıp iletişim kurmaya çalışmak

yakalamaca oynarken sadece peşinden koşar asla yakalamazdım

kalemlerimi bir tek onunla paylaşırdım

seviyosan saçını çek kavga et

ona sürekli gıcıklık yapmak. kovalamak dovmek vurmak . sacma sapan hoslanmadigi lakaplar takıp oyle hitap etmek ama baskasi oyle hitap ederse o kisiye düşman olmak kiskanmak

ilkokulda sevdiğim çocuk bana msnde offline iken aşkını itiraf etmişti ben de maille "öğretmen öğrenirse çok kızar" deyip reddetmiştim :(

kalem açmaya çöp kovasına yöneldiğinde peşinden gitmek :)

en çok ilkan'ı seviyordum. ama öyle sevmek değil. insani bir sevgi. sonra dövdüm onu. şiddet yanlısı biri değilim ama nedense sürekli dövmek istiyordum onu. garibim demiyordu birşey. sonra birgün(yaklaşık 4-5 yıl sonra ilk defa) hastanede karşılaştık. saçlarını falan boyatmış. o çelimsiz uzamış,vücut falan yapmış,garipsedim biraz. neyse sonra görmezden geldik birbirimizi. sabo terliklerim ile uzaklaştım oradan.

arkasına oturup hep saçıyla oynamak

hoşlandığım çocuğa mandalina uzatmıştım amk.

beslenme saatlerinde yemeği onunla paylasmak

benim için de montumu montunun üzerine asmaktım. birde sonrasında montum onun gibi kokuyor mu deyip triplere giriyordum.

saçını çekip kaçmaktır.

bana özellikle belli etmek için çok uğraşmış bunu o zamanlar yaptıklarını düşününce farkediyorum. benim de sevdiğim kızdı aslında . onun için hasta halimle onu görmek icin kursa gitmistim o derece . o zamanlar saftım , utangaçtım açılamadık kaldı öyle . üstünden o kadar geçti ama unutamamışız belli ki hala rüyalarımda gördüğüme göre he unutmadan aynı üniversitede okuduğumuzu öğrendim ve hatta aynı otobüsü kullandığınızı öğrendim . bir gün denk gelmeyi umuyorum kendisine

silgimi seve seve paylaşırdım.

konuşanları tahtaya yazarken onu konuştuğu halde yazmamak.... diğer bir klasik olarak montunu montunun üstüne asmak.

O zamanlar sevdiğimizi belli etmekten çekinmezdik, şimdi kaç yaşına geldik sevdiğimizi söyleyemiyoruz. Büyüdükçe insanın cesareti gidiyor galiba.

Keşke altına çişini kacirmakta bir sevgi belirtisi olsa